8 Kasım 2019 Cuma

İkinci El Eşya Pazarı: Kullanmadığım Eşyaları İnternetten Satarak Nasıl Para Kazandım?


1980 kuşağından biri olarak, sanırım iyisi ve kötüsü ile her türlü gelişmelere açık olarak büyüdük. Telegraf, fax gibi kavramlardan e-maillere geçtiğimiz düşünülürse, teknolojinin hızlı gelişimi de yaşadığımız değişimlere en iyi örnek olsa gerek. İkinci el pazarı her dönem varolsa da günümüzde biraz daha şekil değiştirerek popüleritesini korumaya devam ediyor. Hani şu meşhur “Bit pazarına nur yağdı” cümlesindeki gibi. 

Hem günümüzde, hem de öncesinde ikinci el eşya satan dükkanlarda ikinci el kitap, ikinci el televizyon ve hatta ikinci el buzdolabı gibi birçok eşyayı görmeye alışkınız ancak aklınıza gelebilecek her türlü ikinci el eşyayı tek bir dükkanda görmeye pek alışkın değiliz, sanırım. Örneğin kıyafet sadece ikinci el kıyafet dükkanlarında bulunabiliyordu. Oysa bir dükkan düşünün ki aklınıza gelebilecek her türlü ikinci el eşyayı kolaylıkla tek bir yerde bulun. Buna sanırım hiçbir dükkan sahibinin deposu yetişmezdi. 

Bit Pazarına Nasıl Nur Yağdı?
İnternet ile birlikte ikinci el araba, ikinci el telefon, kıyafet, laptop ve hatta bebek eşyaları derken aklınıza gelebilecek hemen hemen tüm eşyaları satmaya başladık. Teknolojinin beraberinde getirdiği bu dönüşüm zarar ve ziyanı da bir nebze önledi diyebilirim. Ben ikinci el eşyalarımı oğlum doğduktan sonra satmaya karar verdim. İyiki de bu kararı verip, uygulamaya koyulmuşum çünkü bu sayede hem evimde yer açıldı, hem de para kazandım. Özellikle bebek eşyaları gibi kullanım ömrü kısa olan ancak çok yer tutan eşyaları satarak bu işe başladım. Kıyafet, ayakkabı, yürüteç, oyun halısı derken birçok eşyayı dönüştürmeye başladığımı farkettim.


Eyvah Taşınıyorum!!!
Ben büyük bir keyifle bu işlerle uğraşırken, ani bir gelişme ile evi taşımamız gerekti. Gerekti gerekmesine de, oldukça büyük 3+1 bir evden ve 2+1 ve küçük ve sevimli bir eve taşınmaya karar verdik. Yatak odası ve Barış’ın odasına ek olarak bir de çalışma odamız vardı ki tam evlere şenlik JKitaplıklar, koltuk, çalışma masası, sandalyesi derken İkea markalı eşyalarla dolu ve Barış’ın doğumundan sonra da pek kullanılamayan bir odaydı. O dönem henüz 3 yıllık evli olduğumuz için de eşyalar oldukça yeni ve temizdi. Dolayısıyla hemen eşyaları satıp, odayı boşaltmaya karar verdik zira taşınacağımız evde o kadar eşyayı koyabileceğimiz bir alan olamayacaktı.

Buzdağının görünen yüzü 🤣

İkinci El Eşyada Fiyatlandırma ve Zamanlama
1 ay gibi kısa bir süremiz olduğu için eşyaları hızlıca elden çıkarmamız gerekiyordu. Normal şartlarda eğer ikinci el ürün yeni ve etiketli ise piyasa fiyatının  %50-60 arasında, az kullanılmışsa sıfır fiyatının %30-50 arasında fiyata satılabiliyor. Ancak tabi bizim gibi ikinci el eşyalarınızı hızlıca elden çıkartmak istiyorsanız bu oranlarla pek mümkün olmayabilir tabi çok şanslı değilseniz. Daha önce yaptığımız satışlardan kazandığımız tecrübelerimiz ile fiyatları bu oranların daha da altında tutarak 1 ay gibi kısa bir sürede odayı tahliye etmeyi başardık. Oranların altında olmasına rağmen, elimize geçen miktar bizi memnun etti diyebilirim. Çünkü eşyalarımız ziyan olmadı, doğru insanlarla buluştu ve bize para kazandırdı. Bu eşyaların satışından gelen paranın bir kısmı ile de nakliye gibi taşınma masraflarını karşıladık ve cebimizden ekstra bir tutar çıkarmadan tam anlamıyla bir dönüşüm yaşadık 

Sonuç olarak, hala ikinci el eşya satılan internet sayfalarında kullanmadığım eşyaları satmaya devam ediyorum. Bir sonraki yazımda size satış yaptığım sitelerden, alıp satarken dikkat ettiğim noktalara kadar en ince ayrıntısına kadar anlatıyor olacağım.

Ufak bir not: Bu sayfalar arasında kullanmadığınız eşyaları satarak kazandığınız tutarlar ile bağış yapabildiğiniz sitelerde bulunmakta. Sayfanın belirlediği kuruma bağış yapmak istemezseniz, tabi kazandıklarınızla banka hesabınızdan farklı kurumlara da bağış yapabilirsiniz.

4 Kasım 2019 Pazartesi

Faydaları Saymakla Bitmeyen Mavili Kapı Kombucha Ürünleri




Yepyeni, temiz ve doğal içeriklere sahip yeni ürünlerim ile herkese merhaba 🌺  Bu yeni içeriğimde sizlere yeni keşfim olan kombuchayı anlatacağım. Saymakla bitmeyen faydalarını mutlaka aranızdan duyanlar bilenler olmuştur zira son dönemlerde kombucha çayı oldukça popüler diyebilirim. Kombucha çayı faydaları kısmına geçmeden önce kombucha nedir biraz daha etraflıca bahsetmek isterim.

Yakın Markaj: Kombucha Nedir?
Canlı ve etkin mikroorganizmaları içeren kombucha bağışıklık sistemini desteklemeye ve sindirim sistemini düzenlemeye yardımcı olan prebiyotik öğeleri yapısında barındırıyor. Yoğurt, kefir ve turşu gibi bilinen diğer fermente gıdalar gibi yapı taşında prebiyotikler bulunuyor. Peki prebiyotik nedir sorusu ile daha da detaya inecek olursak en temel hali ile sindirim sisteminin dostu olduğu söylenebilir.

Kombucha ismi verilen ve silindir şeklindeki mantar türüyle hazırlanan Kombucha çayı da az önce bahsettiğim prebiyotiklerden yani faydalı bakterilerden oluşuyor. Kombucha çayı en basit tarifi ile çay, su, şeker ve mayadan oluşan fermente bir içecektir. Fermente edilmiş kombuchanın içinde; sirke, B vitaminleri, enzimler, probiyotikler, asetik – glukonik ve laktik asit bulunur.

Kombucha Çayının Faydaları Nelerdir?
Yukarıda da yazdığım gibi kombucha çayının insan sağlığı üzerinde pek çok faydası mevcut. Peki nedir kombucha çayını bu kadar faydalı yapan hemen maddeler halinde sıralıyorum.

  • Toksinlerin yani zararlı maddelerin vücuttan daha hızlı uzaklaştırılmasında önemli bir rol oynuyor.
  • Vücudun çeşitli yerlerinde oluşan iltihaplanmalara karşı vücudu koruyor ve iltihabın iyileşmesine yardımcı oluyor.
  • Kandaki şeker oranının da normal seviyelerde seyretmesini sağlıyor.
  • Kan dolaşımını düzenliyor ve bu sayede vücudu kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltıyor.
  • Kanserli hücrelerin yayılmasını ve ilerlemesini de yavaşlattığı bilinen bir gerçek.
  • Kan dolaşımını düzenlediği ve sinir sisteminin düzenli çalışmasını sağladığı için baş ağrılarının daha hızlı geçmesine yardımcı oluyor.
  • Alerjik reaksiyonların daha hafif atlatılmasına yardımcı oluyor.
  • Vücuda enerji vererek halsizlik ve yorgunluk etkilerini minimuma indiriyor.
  • Aynı zamanda kombucha çayı, saçların daha hızlı uzamasına ve daha güçlü köklere sahip saçlara kavuşmaya imkan sağlıyor.
  • Cilde sürüldüğünde ise cildin yaşlanmasını yavaşlatıyor, nemlendiriyor ve kırışıklık karşıtı bir etki sağlıyor yani antiaging etkisi gösterebiliyor.

Çaydan Daha Fazlası: Mavili Kapı Kombucha Ürünlerini Kullanıyorum 😍
Aslına bakarsanız yazının en başından itibaren hep kombucha çayından bahsettim ancak kombucha çayının harici kullanım yani doğal kozmetik tarafı da var. Yazımın devamında sizlere bahsedeceğim kombucha ürünlerini ben Mavili Kapı web sayfasından temin ettim. Kullanmaya başladığım kombucha ürünlerini, faydalarını ve kullanım alanlarını sizler için derledim.



Minik ve sevimli kombucha mantarı 🤩
  • Kombucha Çayı – Naneli: Mavili Kapı sayfasında satış hazır halde bulunan 3 tip kombucha çayı bulunuyor. Klaik, naneli ve baharatlı kombucha çayları arasından ben naneli olanını denedim. Antioksidan özelliği bulunan ürün,  organik çayla fermente ediliyor. Uluslararası Kombucha Üreticileri derneği üyesi olan Mavili Kapı kombucha çayları standartlara uygun olarak üretiliyor. Gluten ve laktoz içermeyen kombucha çayı vegan özelliğe sahip. Fotoğrafta göstermeye çalıştım, şişedeki kombucha mantarı oluşumunu görebilirsiniz 👍 Bu minik ve sevimlimmantar, fabrikasyon olmaya doğal içeriğin en güzel kanıtı, bence 👏



  • Sedir Atlas Yağı Içeren Saç Bakım Balmı: %100 organik içeriğe sahip olan saç bakım balmı analiz raporu alınmış kıymetli saf yağlar kullanılarak üretilmiş. Deniz, kum, güneş gibi çevresel faktörlerin oluşturduğu yıkımı önlemeye yardımcı olurken, saçlara doğal bir parlaklık ve hacim kazandırıyor. Ayrıca içeriğinde bulunan sedir ağacı yağı da kuru saç derisini nemlendirerek, bakım yapıyor.


  • Göz Çevresi Bakım Serumu: Doğal içeriklerden oluşan göz çevresi serumu tüm cilt tipleri için uygun bir ürün. Roll-on şeklindeki başlığı sayesinde kolayca sürülüyor. İlk kullanımdan itibaren göz çevresine aydınlık ve canlı bir görünüm kazandırdı. Bu sebeple, kendisini cok sevdiğimi söyleyebilirim J Ayrıca içerisinde bulunan doğal yağlarda, göz çevresini hem nemlendiriyor, hem de ferah bir his veriyor.


  • Kombucha Etkili Yüz Toniği: Bu ürün için cildimi inanılmaz ferahlattı diyebilirim. Üstelik derinlemesine temizlediğini de hissettim. Cildimdeki yağlı ve pütürlü dokuyu temizleyip, yumuşacık bir his bıraktı. Kombucha içeriği sayesinde cilde aydınlık ve dinç görünüm de kazandırıyor. Ek olarak, %99 doğal içeriğe sahip bir tonik.



Son olarak, kısaca toparlamam gerekirse Mavili Kapı kombucha ürünlerini çok sevdim. Firma son derece özenli, ilgili ve alakalı. Kargo aşamasında ürünlerin zarar görmemesi için yapılan paketi de son derece başarılı bulduğumu belirtmeden geçemeyeceğim. İlk açtığımda çektiğim fotoğrafı aşağıda paylaşıyorum. Ürünleri sardıkları materyalin kalınlığını görebilirsiniz. Ürünlerle iligili daha detaylı bilgiye ulaşmak için Mavili Kapı sayfasını ziyaret edebilir, ürünlerden dilediğinizi satın alabilirsiniz.

1 Kasım 2019 Cuma

Bir Özgürlük Hikayesi: Ergonomik Kanguru


Solomom Baby Kanguru - Akvaryum

Herkese merhabalar. Bu içerik özellikle yeni anne ve baba olan veya olacak olan takipçilerim ve daha fazlası için hazırlandı. Yeni anne olduğum o güzel günlerde bebeğimin dünyaya, benim ise o güzel yeni hayata adapte olabilmem biraz zorlayıcı bir süreç olmuştu. Şöyle ki, Barış sürekli ağlayan, huysuzlanan tam tabiri ile kolik bir bebekti. Bir taraftan emzirme çabaları, diğer taraftan acaba karnı doyuyor mu soruları ve bu süreci yaşayanlar eminim derin bir “Ahhhhh çok daha fazlası” demiştir eminim J

Tüm bu hengâme içerisinde durmaksızın huysuzlanan bebeğimi bir nebze sakinleştirebilmek için araştırmalara başladım. İnternetten bebek büyütülmez zırvalarına aldırmadan, onların da birer tecrübe olduğunu düşünerek karşıma çıkan tüm fikirleri kendi süzgecimden geçirerek, değerlendirdim. Ve nihayet beni sonuca ulaştıracak olan ergonomik kanguru kavramı ile tanıştım ve çok da memnun oldum J Barış’ı kanguruda taşımaya başladığım ilk andan itibaren sakinleşmeye başladı ve o durmadan huysuzlanıp, ağlayan halleri epey azaldı. Neden kanguru değil de ergonomik kanguru diyorsanız duygusal giriş yazımdan sonra artık bilimsel veriler ışığında devam edebilirim J



Ergomik Kanguru ve Bebek Gelişimi

Malum gelişen teknoloji ile bilime ve verilere ulaşmak eskisine oranla çok daha kolay ve rahat oluyor. Bu gelişmeler ışığında, Dünya Kalça Sağlığı Enstitüsü (Hyp Dysplasia Enstitute) bebeğin kalça, pelvis ve omurgasının sağlıklı gelişimi için M oturma pozisyonunu tavsiye ediyor. Yani bebeğin bacaklarının M şeklinde 90 derecelik açı ile dik olarak aşağı sarkması sağlıklı taşıma pozisyonu olarak belirtiliyor. Bedensel gelişimi dışında, bebeği kanguru ile taşımanın fiziksel ve ruhsal gelişimine de büyük artıları olduğunu belirten makaleler okumuştum. Annenin ve ya babanın bebeği kanguru ile taşımasının bebeğe korunduğu ve güvende olduğu hissini vererek, onun sakinleşmesine yardımcı oluyor. Hatta daha da ötesi, anne ile yeni doğan bebeği arasındaki bağı kuvvetlendirdiği bilinen bir gerçek olarak yaptığım her araştırmada karşıma çıkmıştı.


Peki Kanguru Bizi Nasıl Özgürleştirdi?

İçeriğimin başlığında da belirttiğim gibi ergonomik kanguru aslında tam anlamı ile bizim özgürlük hikayemiz oldu. Zorlu süreçten çıkamamıza ve rahat etmemize olanak sağladı. Tabi ki kanguru burada net ifade ile bebeğim ve benim aramda bir köprü vazifesi gördü. Barış’ın dış dünyaya adapte olmaya çalıştığı ilk günlerde bebeğimle temas halinde olduğum için sakinleşti ve rahat rahat uykulara bile daldı. Bebeği sakinleştirmeyi başarabilen bir anne olarak bende hem bedensel hem de zihinsel olarak rahatlama yaşadım. Aynı zamanda, özellikle dışarıda gezerken hareket özgürlüğü de sağladığı için daha rahat ettiğimi söyleyebilirim. Bebek arabası ile dar kaldırımlardan gitmek ya da alanı dar bir mağazaya girmek çoğunlukla zorlayıcı ve hatta bezen de imkansız olabiliyordu. Ama kanguru ile dışarı çıkmışsam benden özgürü yoktu J

Ebeveyn İçin de Ergonomi

Bebeklerin rahat ve doğru taşınması kadar taşıyan kişinin de rahat ve sağlıklı olabilmesi hiç kuşkusuz oldukça önemli. Ergonomik kangurular ebeveynlerde düşünülerek tasarlandığı için üreticinin belirttiği kullanma talimatlarına uygun olarak takıldığı takdirde, bel boyun ve sırt ağrısı gibi sorunlara yol açmıyor. Barış’ı 2 yaşına kadar sürekli taşıyan bir anne olarak ve bu konuya azami dikkat gösterdiğimiz için bu tarz bir sorunla hiç karşılaşmadık. Önde ve sırtta olmak üzere iki farklı giyiş şeklini fotoğraflarda göstermeye çalıştım.


Son olarak, bebeğimi istediğim zaman, istediğim kadar koklayıp, öpebilmek de kangurunun bize kattıklarının cabasıydı. Fotoğraflarda gördüğünüz kangurumuz Solomombaby markasına ait olan Akvaryum desenli bir  kanguru. Solomombaby kanguruları yenidoğan ve 4 yaş arası olarak bulunuyor. Yani 20 kiloya kadar taşımak mümkün. Kumaşı ve dikişleri oldukça kaliteli ve dayanıklı. Bağlantı yerleri zarf dikişle desteklenmiştir ve üretimde mukavemeti yüksek coats iplikler kullanılmış. Ön fermuarlı kısımda kanguru bebek başlığı bulunuyor. Güneş, ışık, ısı ve rüzgardan koruyor. Bebeğini emzirirken de gizlilik sağladığı düşünülürse de oldukça fonksiyonel. Ayrıca bağımsız araştırma laboratuarlarında yapılan testlerde ürünlerin azo boyar madde içermediği onaylanmış.

Diğer bazı rakiplerine oranla, hem ergonomik,  hem de ekonomik olduğu için bizim tercihimiz Solomombaby markasından yana oldu. Ürünleri ve diğer tüm özelliklerini merak edenler için Solomombaby sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.